Yaşamda Gece Gündüz Oyunu Gibi

Küçükken oynadığımız gece gündüz oyununu hepimiz hatırlarız. Gece-gündüz, gündüz-gece, gece-gündüz diye hızla akardı oyun...Tıpkı yaşamımız gibi..

Zaman belli bir ritimde yol alırken her bir saniyemizin kıymetini biliyor muyuz? Karambole mi yaşıyoruz yoksa hakkını vererek mi yaşıyoruz? Zamanı yönetebilmek ve kendi lehimize çevirebilmek için önce "kendimizi tanıma farkındalığına" erişebilmeliyiz. Çoğumuz, kendimizi iyi tanıdığımızı düşünüyoruz. Bazen bu durum yanılgılardan ibaret olup içinde bulunduğumuz anı değersizleştirebiliyor. Hangi tür filmleri sevdiğimiz, nerelere gitmekten hoşlandığımız veya en sevdiğimiz yemek nedir sorularından daha çok, içsel bir süreçtir. Güçlü ve zayıf yönlerimizi keşfedebilmek, değer yargılarımızı sorgulamak, sınırlarımızı çizebilmek, ne yapmak istiyorum sorusuna cevap verebilmek gibi soyut kavramların gerçekliğine odaklanmalıyız.

Gece hızla ilerliyor, gündüze yaklaşıyor. Karanlık bulutları üzerimizden atıp güneşli tepelere çıkma vakti. Hadi şimdi çık kendi yolculuğuna.. Şimdi değilse, ne zaman ?